Soygunun Adeta Bir Sanat Gibi İşlendiği Efsane 9 Film
Soygunun adeta bir sanat gibi işlendiği efsane 9 filmi sizler için derledik.
1. The Town (Hırsızlar Şehri)
Boston’da Charlestown adlı bir bölge, nesiller boyu çok sayıda hırsızlıklara sahne olmakla ünlüdür. Bu işi yapanlar da kendi aralarında aile gibi olmuşlardır. Örneğin Dough MacRay özellikle banka soygunları yapan grubun başında lider konumundadır. Görevi gereği yaşamının hiçbir yerinde insanlarla yakınlaşmamıştır çünkü birini kaybetme duygusu işine engel teşkil edecektir. Ancak hayat bazen koşulları zorlar. Son hırsızlık görevi esnasında misyon gereği banka müdiresi Claire Keesey’i rehin almak zorunda kalır. Ne var ki bu kadına beklenmedik bir biçimde bazı hisler beslemeye başlaması hırsızlar liderini alabora edecektir.
2. Inside Man (İçerideki Adam)
Hücrede yatan bir adam, planladığu kusursuz banka soygununu anlatarak, izleyiciyi bu soygunu seyretmeye davet eder. Olaylar zincirinin en başında her şey aslında herhangi bir hırsızlık gibi başlar. Hal böyle olunca boyacı kılığındaki soyguncular, elli kişiyi rehin aldığında polis de gerekenleri yapar. İki dedektifi bu adamlarla anlaşmak üzere görevlendirir. Ne yazık ki olaylar ilerledikçe bu dedektifler, hırsızların gerisinde kalırlar. Hızla tüm çareler tükenmeye başlar. Ortada öyle tuhaf olaylar gelişmektedir ki hırsızların esas amacının sadece bankayı soymak olmayabileceğine dair şüpheler oluşmaya başlar.
3. Oceans’ 11
Şık ve hareketli Danny Ocean, tam bir aksiyon adamıdır. New Jersey hapishanesinden şartlı salıverilmesine 24 saat kalmışken bile karizmatik hırsız, bir sonraki planına son rötuşları yapmaktadır. 3 kuralı uygulayarak – kimseye zarar verme, hak etmeyen kimseden çalma ve oyunu, kaybedecek hiçbir şeyin yokmuş gibi oyna – Danny tarihteki en incelikle hazırlanmış ve sofistike kumarhane soygununun orkestra şefliğini yapacaktır.
Bir gece yarısı Danny ve özenle seçilmiş 11 adamı, Terry Benedict’in Los Angeles’da sahip olduğu üç kumarhaneden 150 milyon USD çalacaklardır. Danny’nin eski karısı Tess ile çıkmaya başlayan Terry, kuşkusuz daha fazlasını da hak etmiştir.
Danny istediği parayı ele geçirmek için hem hayatını hem de Tess ile yeniden barışma şansını riske atmaktadır. Yine de herşey Danny’nin sık elenip ince dokunmuş entrikasına uygun gelişirse iki arzusu arasında seçim yapması da gerekmeyecektir.
4. Now You See Me (Sihirbazlar Çetesi)
Karizmatik Atlas (Jesse Eisenberg) tarafından yönlendirilen sihirli süper grup Mahşerin Dört Atlısı yüksek teknolojili sihirbazlık gösterileri sergilemektedir. Bu adamlar izleyicileri önce başka bir kıtadaki bir bankayı soyarak, daha sonra beyaz yakalı bir suçlunun bankadaki milyon dolarlarını izleyicilerin banka hesaplarına aktararak şaşırtıyorlar.
Özel FBI ajanı Dylan (Mark Ruffalo) bu sihirbazlara hak ettiği cezayı çektirmeye ve daha büyük bir soygun yapmadan önce onları durdurmaya kararlıdır. Ancak hakkında şüpheleri olan Interpol ajanı Alma (Melanie Laurent) ile çalışmak zorundadır. Başka care bulamayan Dylan banka soygununun kılık değiştirilerek ve video hileleriyle yapıldığını ileri süren ünlü bir sihirbaz olan Thaddeus’tan (Morgan Freeman) yardım ister. Dylan ile Alma’nın aynı fikirde oldukları tek şey sihirbazların dışarıda bir adamlarının olduğu ve onu yakalarlarsa sihirbazların suç eğlencelerine son verebilecekleridir. Peki bu adam Thaddeus olabilir mi? Veya Alma? Yoksa gerçekten her şey sihirden mi ibaret?
Baskı arttıkça ve dünya Dört Atlı’nın muhteşem son gösterisini izlemek için sabırsızlandıkça, Dylan ve Alma da bir cevap bulmak için zamanla yarışmaktadır. Ancak kısa bir sure sonra, bu illüzyon ustalarının bir adım önüne geçebilmenin imkansız olduğu anlaşılır.
5. The Italian Job (İtalyan İşi)
Azılı bir suçlu olan Charlie Croker’ın önderliğinde bir suçlu çetesi, detaylı bir hazırlık sürecinden sonra, Los Angeles’ın tarihindeki en kötü trafik sıkışıklığına sebep olurlar. Böylece, yapacakları mücevher hırsızlığı için zaman kazanacaklardır. Planları, soygunu gerçekleştirdikten sonra, yaya kaldırımlarında sürebilecek kadar küçük olan Mini Cooper’larını kullanarak, trafik açılmadan önce kaçabilmektir.
6. Three Kings (Üç Kral)
Macerayı seven bir kaç amerikan askeri Irak’taki körfez savaşından sonra memleketlerine dönerler. Çölün ücra köşesine çok gizli ve ustalıkla saklanmış olan bir hazinenin peşine düşeceklerdir. Amerikan askerleri takım halinde hazineyi bulmak için seferber olacaklardır. Bunun hiç kolay olmayacağını bilmektedirler fakat vazgeçmeyeceklerdir.
Artık hayatlarını ciddi anlamda değiştirecek ve onları şerefli bir mücadeleye götürecek, tehlike ve macera içeren bir yolculuğa ilerleyeceklerdir.
7. American Hustle (Düzenbaz)
1970’lerde geçen gerçek bir hikayeden uyarlanan filmde usta dolandırıcı Irving Rosenfeld ve ortağı Sydney Prosser genç ve yetenekli bir FBI ajanı olan Richie DiMaso tarafından yakalanır. Hüküm giymemelerinin ise tek bir yolu vardır: FBI için çalışmak.
Filmin yönetmenliğini Silver Linings Playbook filmiyle senenin en ses getiren yapımlarından birine imza atan ve bu filmle iki dalda Oscar’a da aday gösterilen David O. Russell yürütüyor
8. Public Enemies (Toplum Düşmanları)
Büyük buhran sonrası 1930’lu yıllarda otoritede oluşan büyük boşluk birçok suçlunun da ortaya çıkışına sebep olmuştur. Bunlardan John Dillinger (Johnny Depp), Baby Face Nelson ve Pretty Boy Floyd henüz oluşturulan FBI kurumunun hedefindeki isimlerdir. Halk Düşmanları olarak anılan bu büyük patronlarla FBI arasındaki mücadele o döneme damgasını vuracaktır.
9. Inception (Başlangıç)
Dom Cobb (Leonardo DiCaprio) çok yetenekli bir hırsızdır. Uzmanlık alanı, zihnin en savunmasız olduğu rüya görme anında, bilinçaltının derinliklerindeki değerli sırları çekip çıkarmak ve onları çalmaktır…
Cobb’un bu ender mahareti, onu kurumsal casusluğun tehlikeli yeni dünyasında aranan bir oyuncu yapmıştır. Ancak, aynı zamanda bu durum onu uluslararası bir kaçak yapmış ve sevdiği herşeye mal olmuştur…
Cobb’a içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fırsat sunulur. Ona hayatını geri verebilecek son bir iş; tabi eğer imkansız “başlangıç”ı tamamlayabilirse…
Mükemmel soygun yerine, Cobb ve takımındaki profesyoneller bu sefer tam tersini yapmak zorundadır; görevleri bir fikri çalmak değil onu yerleştirmektir. Eğer başarırlarsa, mükemmel suç bu olacaktır.
Ama ne dikkatle yapılan planlamalar, ne de uzmanlıkları, onları, her hareketlerini önceden tahmin ettiği anlaşılan tehlikeli düşmanlarına karşı hazırlıklı kılabilir. Bu, gelişini sadece Cobb’ın görebildiği bir düşmandır…